Ben Hoca Nasreddin…
Sevgili Palyaço Pul aracılığıyla vasıl olduğum bu hususi günde dile gelmek istiyorum…
Efendim şunu anladım ki; ‘eşref-i mahlûkat (!) sayesinde ;büyük bir ‘iklim krizi’ meydana gelmiş.
Bu kriz; ormanlarda yangınları arttırmış, yaylaları, şehirleri sular, seller götürmüş . Ve bir günde dört mevsim yaşanır olmuş.
Benim yoğurt mayası çaldığım göle bakayım dedim.
Meğer ‘Akşehir Gölü’ de kurumuş
Vah vah efendim vah ! Kimbilir diğer göllerin, ırmakların hâli nasıl ola ?
Hes’ler vasıtası ile diğer mahlûkata, nebâtada ve ağaçlara zarar verilmiş.
Yani insan dışındaki canlılara pek kıymet verilmemiş..
Bazı bigâne çevreler Hes’ sözünün ‘Kes !’ anlamış ki; binlerce ağaç kesilmiş ve içindeki canlılar evsiz kalmış, öksüz kalmış.
Ve Tabiat Ana’yı yok eden, mebzul miktarda taş ocağı ve altın madeni gibi yapıya ruhsat verilmiş.
Herhalde siz de idrak ediyorsunuz sanırım ;‘hayat bir bütün’ dür.
Dolayısıyla, tabiatın bağrında yaşayan bütün canlılar arasında, bir rabıta, bir yardımlaşma vardır.
Yani efendim, kusura bakmayın ama; hissettiğim kadarıyla;
bir yandan tabiat kururken, bir yandan da vicdanlar kurumuş.
Siz de biliyorsunuz ki tabiatla yaptığınız savaşı kazandığınızda,
Hep birlikte kaybedeceksiniz.
Saygılar efendim.
Hoca Nasreddin
(Sevgili Palyaço Pul aracılığıyla )