Yoga bilimi, hangi ulustan, inançtan ve hangi düşünceden olursa olsun, herkes içindir.Bizi tanımlayan ilk özellik insan olmamızdır ve insan olarak da dharmamız (doğamız) birdir.Örneğin insan, içgüdülerinden çok zihni tarafından kontrol edilir. Zihin, konsantrasyon yaparak düşünür. Yani zaman zaman kendiliğinden meditasyon yapar. Zihnin bilinçli konsantrasyonu gerçek meditasyondur. Bunun için bedenimizdeki enerji merkezleri olan çakraları ve onların salgı bezleriyle ilişkisini iyi bilmemiz gerekir. Çakralar omurga boyunca psişik enerji kanallarının kesiştiği noktalarda bulunur. Hayat enerjisi, nadiler dediğimiz bu kanallar boyunca akar. Çakralar genellikle iç salgı bezleriyle ilgilidir. İç bezler kana karışan hormonları salgılar. Bu hormonların dengeli salgılanması insan sağlığını ve kişiliğini önemli ölçüde belirler. Modern Dünyanın tıp uzmanları, bunu kavramadan binlerce yıl önce, yogiler, beyinle salgı bezleri arasındaki bu karşılıklı etkileşim ilişkisini sezmişler ve yoga hareketlerini bu yönde geliştirmişlerdir. Çakralar; sinirleri, sinir hücrelerini, salgı bezlerini ve zihinsel eğilimleri (vrittiler) yönlendirir. Evrenin oluşumundaki beş temel element, katı, sıvı, ateş, gaz ve eter bedenimizde de mevcuttur. Bu 5 elementi 5 çakra kontrol eder.

Bu enerji merkezlerine bakarsak :
1.Muladhara Çakra
Omurganın alt üç omurundadır. Bir yılan gibi kıvrılarak uyuyan kundalini enerjisi
buradadır. Psiko-ruhsal, zihinsel, bedensel ve de ruhsal özlemleri kontrol eder. Katı madde
ve toprakla ilişkilidir. Toprakta yetişen buğday başakları gibi altın sarısıdır.

2.Svadisthana Çakra
Cinsel organların arkasında bulunur. Bu çakra üzerinde egemenlik kurmak, hayatın her çeşit
fırtınalarından etkilenmeyen güçlü bir irade demektir. Gonad(üreme) salgı
bezleri buradadır. Bu bezler normalden az çalışmışsa, dogmatik bir kişilik, acımasızlık
ortaya çıkar. Dengeyi sağlamak için faydalı yoga hareketleri (asanalar) ise, “yoga mudra,
yay hareketi ve inek başı”
dır. Sıvı madde ile ilişkilidir. Süt gibi beyaz renkte bir hilaldir.

3.Manipura Çakra
Göbek deliği hizasında omurilik üzerindedir. Ateş, (ısı) faktörünü kontrol eder. Kırmızı bir
üçgendir. Çevresinde mide, ve böbreklerin de bulunduğu bu bölge bir çok hastalığın da
kaynağıdır. Bilgeler tarafından beynin kalbi olarak da adlandırılır. Burada 10 farklı eğilimi
belirleyen böbreküstü (adrenalin) ve pankreas bezleri vardır. Tüketim toplumlarında ve
kalkınma adına doğanın tahrip edilmesi de dahil olmak üzere amaç için her şeyin mübah
görüldüğü ilerlemeci toplumlarda,
“Daha çok… Daha çok isteme” alışkanlıkları, özenme, sadistlik, kıskançlık,başkalarının üstünde tahakküm kurma, bunun zıddı olan körü
körüne bağlanma duyguları bu bezler dengesiz çalıştığında ortaya çıkar. Zaten o tür
toplumlar da bu zaafları körükler. Fakat bu hırslar aynı zamanda bir çok rahatsızlığın ve
artık modern tıbbın da kabul ettiği “ihtiyarlık hastalığının” ve erken yaşlanmanın da
nedenidir.

Günümüzde hastalıkların kaynağının büyük ölçüde psiko-somatik olduğu
anlaşılmıştır. Düzensiz kalp atışları, nefes tıkanmaları, tansiyon problemleri, mide
rahatsızlıkları, kas gerilmeleri, sırt ağrıları
gibi şikayetiniz varsa bir daha düşünün. Ya çok zor çalışma şartları altında yaşıyorsunuz, ya zihniniz kazanma hırsıyla kuşatılmış,
ya da
başkalarına zorla kabul ettirmek istediğiniz fanatik bir düşünce ve inanç sisteminiz var
demektir. Paralı da olsak, parasız da, aşık da olsak-maşuk da; ortada biz yoksak bunun ne anlamı var ?
Yukarda saydığımız rahatsızlıkları kaynağında yok etmek ve böbreküstü ve
pankreas salgı bezlerinin dengeli çalışmasını sağlamak için bu çakraya yönelik etkili 3
asana sayabiliriz. Bunlar, “tavus kuşu duruşu, yay duruşu ve tekerlek duruşu”dur. Tabii hareketlerin etkisi geçince aynı davranışlarda bulunmamak kaydıyla…
Bunun ne size ne
insanlara faydası olur. Çünkü ağrılar, sızılar yine başlar.

Tek bir insan bünyesi, aynı zamanda insanlığın şimdiye kadar kurduğu bütün inanç
sistemlerinin,olumlu, olumsuz örgütlenmelerin, yapılanmaların, kurumların çıkış
kaynağıdır. İşte bu yüzdendir ki, ancak insanın özgür dönüşümüyle, cennet bir
Gezegen’e kavuşacağız

4.Anahata Çakra
Göğsün tam ortasındadır. Elementi hava ve gazlardır. Gökyüzüne yükselen duman rengi gibi yeşilimsi gridir. Kontrol ettiği eğilim umuttur. Umutsuz insan karamsar olur. Depresif bir
zihne sahiptir. Bu da hastalıkların kaynağıdır. Tıbbi araştırmalar, burada yer alan timüs bezi salgılarının bedenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, yabancı virüsleri yok ettiğini ve
kanserli hücrelerle savaşan T hücrelerini yarattığını kanıtlamıştır. Kalp çakrasını güçlendiren hareketler, “kobra, pulluk ve meditasyon pozları” dır. Timüs bezi bedenin bağışıklık sisteminin oluşturulmasında etkendir.

5. Vishudha Çakra
Gırtlak noktasında bulunur. Tiroid ve para tiroid bezleri bu çakrayla ilgilidir.
Elementi eter, esir veya uzay maddesidir. Gökkuşağının tüm renklerine sahiptir. Ses titreşimlerinin duyusunu taşır.
Tiroid bezi, bedenin büyümesi, zihinsel denge, kas doku ve üreme bezlerinin iyi çalışmasını sağlar. Fazla çalışan bir tiroid, kilo kaybı, asabiyet, hızlı kalp atışları, yüksek kolestrol demektir. Kadınlarda yumurtalıklar üzerinde etkilidir. Paratiroid bezi ise iskeletin ve kemik dokunun güçlü olmasını sağlar. Az çalışması erkeği kişilik olarak zayıf, bağımlı ve kavgacı yapar. Kadınlarda ise bencil bir karakter oluşturur. Bilincin sezgisel yanı, algılama ve içsel uyanış bu çakrayla ilgilidir. Küçük egoyu büyük ben içinde eritme arzusu burada ortaya çıkar.
Bu çakrayı etkileyen asanalar, mum hareketi ve balık pozisyonudur.

6.Ajna Çakra
İki kaşın birleşme noktası arasındadır Elementlerin ve bedenle ilgili duyu organlarının ötesindedir. Ayrıca renklerin de ötesindedir. Ne rengi vardır ne de şekli. Diğer salgı bezlerinin kontrolunu yapan hipofiz salgı bezinin para-psikolojik yapımız üzerine çok etkisi vardır. Bir yanı Ruhsal ve içsel bilgiyi diğer yanı dünyevi bilgiyi kontrol eder. Zihni üst-bilinç seviyesine çıkaran, zihni özgür kılan ve yücelten yol buradan geçer. 1. Kök çakrada (Muladhara) birbirine iyice bağlı olan enerji kanallarının bağları, Ajna çakrada çözülür.
Zaman, mekan, birey sınırlamalarının ötesine geçme yolculuğunun başlangıç noktasıdır. İkilemler biter, birliğin duygusu başlar. Düzenli meditasyonla çokluktaki bu birliği deneyimleriz. 5 Temel çakrayı Ajna çakra kontrol eder.
Katı, sıvı, ısı, hava ve eter (boşluk) gibi 5 elementin de ötesindedir.

7.Sahasrara Çakra

Başımızın en üst noktasında , hipofiz salgı bezinin hemen altında yer alır. Diğer çakralardan
farklı olarak, zihinsel eğilimleri yoktur. Ancak hepsini yöneten orkestra şefi gibidir. Renksiz ve şekilsizdir. Ancak ilişikte olduğu epifiz salgı bezi, melatonin salgılanmasını kontrol eder. Zihinde bilinç uyanıp içselleşme yaşandığında, epifiz salgı bezi çalışmaya başlar. Zihnin öznel yanı ile içsel faaliyetleri arasındaki dengeyi kurar. Meditasyon sırasında ise özel bir salgı bezi çalışır. Bunun salgıladığı sıvıya “amtrapicuştanrısal içki (nektar) denir. Bu salgı bezinden salgılanan bu sıvı aşağı doğru sol kanal boyunca akar ve tüm salgı bezlerini ve sinir sistemini canlandırır. Kaba düşünceler ve sürekli günlük hesap-kitaplarla meşgul olan zihinde ise; bu salgılama epifizde başlar ve orada tükenir. Akıl kafesimizdeki maymun iştahlı zihin; yıllarca bizi, nefret-haset, dedikodu, yüzeysel merak, ince zeka oyunlarıyla oyalar. Her alanda uç-duygusallıklar yaşayarak, kendimize ve başkalarına zarar veririz. Duyarlılığın, koruyuculuğundan, bilgeliğinden ve de empatisinden uzaklaşırız.